Atatürk Arboretumu, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan, birbirinden farklı ağaç çeşitlerinin bulunduğu bir orman. Genel olarak engellilere uygun bir alan ama tek başınıza gezmeyi önermiyorum. Engebeli ve yokuşlu alanlar mevcut. Mutlaka bir desteğe ihtiyacınız var.
Atatürk Arboretumu, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin Kayacık’ın İstanbul’da Arboretum kurma önerisi ile oluşmuş ve 1949 yılında çalışmalara başlanmış. Arboretumun kelime anlamı, çok çeşitli ağaç ve ağaççıkların bulunduğu, bu amaçla özel olarak hazırlanmış botanik bahçesi demek. Böyle bahçeler bilimsel araştırma ve gözlemler için kullanılıyor. Çeşitli canlı ağaç türlerinin koleksiyonunu barındıran ve aslına bakılırsa keyifle ve merakla gezilebilecek bir doğa müzesi.
Arboretum İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nün Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı. Danışma kurulunda bilimsel otorite İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne bağlı. Aynı zamanda üniversitenin bilimsel inceleme ve gözlem alanı. İdari otorite ise Orman Genel Müdürlüğü’ne ait. Mülkiyet ve finans kaynağı yine Orman Genel Müdürlüğü.
296 hektarlık bir alana sahip bu canlı bitki müzesinde 2000 civarında farklı bitki türü bulunuyor. Özellikle nesli tükenme tehlikesi altında olan bitkileri korumak ve yetiştirmeye özen gösteriyorlar. Her bir bitkinin ilk günden kayıtları tutulmuş ve etikletmiş. Özellikle ormanın yapısı meşe yetişmesine uygun olduğundan dolayı meşe ve onun familyasına ağırlık verilmiş. Arboretumun belli bir kısmı sadece meşe sahası olarak ayrılmış. Sadece Türkiye değil farklı ülkelerdeki Arboretumlardan tohumlar bu Arboretuma gönderilmiş. Bu alanda Amerikadan, Meksikadan, Japonya ve Azerbeycandan meşe türlerini görebilirsiniz.
Arboretum, pazartesi günleri hariç her gün açık. Girişinde ufakta olsa otoparkı mevcut. Engelliler içinde yer ayırmışlar biz gittiğimiz zaman boştu. Bence sadece bir tesadüf çünkü çıkarken başka birisinin engelli yerine park ettiğine şahit olduk. Ücretler hafta içi ve hafta sonu için farklı. Hafta içi 5 tl Hafta sonu ve bayram tatillerinde 15 tl. Ama tabikide engellilerden ücret alınmıyor. Ayrıca öğrenciler için de daha uygun ücretleri mevcut.
Kapısından girdiğiniz anda sizi büyüleyen bir doğa ile karşılaşıyorsunuz. Yalnız Arboretumun bazı kuralları var. Öncellikle her türlü yiyecek, alkollü ve alkolsüz içecek su hariç sokulması yasak. O yüzden yanınıza mutlaka su almanızı tavsiye ederim. Özellikle sıcak havalarda alanı dolaşırken çok ihtiyacınız olacak. Aynı zamanda Doğal ortamı bozmamak için içeride herhangi bir büfeye ya da kafeye yer vermemişler. Alan içerisinde engelli ve normal tuvaletler mevcut hemen girişte 2 adet gölün ortasında çamlı yoldan yukarı doğru çıkarken karşısınıza gelecek. Zaten girişte size broşür veriyorlar bu broşürle gezi yerlerini numaralar ile çok güzel anlatmışlar.
Arboretumda üç adet yürüme alanı mevcut. Küçük gölet turu, Göl çevresi turu ve en uzun ve birazda yokuşa sahip Çamlı yol turu. Aynı zamanda Çamlı yol hariç iki alanda engelliler ve gezenler için bank alanı mevcut. Çamlı yolda oturma alanı yapmamışlar. Belki diğer yerlerde gölün keyfine çıkarmak için koymuş olabilirler ama bence Çamlı yolda da bank olmalıymış. Özellikle yaz aylarında uzun yürümelerde insan dinlenme ihtiyacı hissediyor.
Göllerde bolca ördeklere ve kaplumbağalara rastlayabilirsiniz. Her boydan kaplumbağa ya güneşleniyor ya da yüzüyorlar. Bana daha önce su yılanı olabilir demişlerdi ama ben rastlamadım. Ayrıca fotoğraf makinanızı mutlaka yanınıza almalısınız. Elinizden bırakmayacağınıza eminim.
Arboretum içinde yürüdükçe önünüze çıkan birbirinden değişik bitkiler sizi cezbediyor. Her bir bitkinin altına küçük tabelalar içersinde isimlerini görüceksiniz.
Benim gibi doğaya ve hayvanlara meraklıysanız bu doğal cennete çok keyif alacaksınız. Burası adeta yaşayan bir koleksiyon. Gidin doğanın keyfini çıkarın 🙂
ins: @bonjourbonita
Son yorumlar