Monthly Archives

Nisan 2014

Engelliler için Barselona

By Yurt Dışı Seyahatler

İspanyanın Madritten sonraki en büyük şehri ve özerk bölge Katalon’yanın başkenti olan şehir ününü, modern sanat akımına yön veren sanatçı Gaudi’nin şehrin kimliği haline gelmiş eserlerine ev sahipliği yapması ile ünlüdür. Barselona’ya yaptığım seyahat ile ilgili izlenimlerimi tekerlekli sandalye ile yaşamlarını sürdürenler başta olmak üzere tüm engelli insanlara yararlı olması gayesi ile yazmak istiyorum. Mekanlar hakkında genellikle engelli gözü ile izlenimlerimi yazıyorum. Ama sizler önceden mutlaka önemli yerler hakkında bilgi sahibi olmalısınız.Öncelikle Havalimanı ve THY ile ilgili izlenimlerini belirtmek istiyorum. Havalimanı otoparkına arabamı park edip (hemen belirteyim bu hizmet ücretsiz)  THY yolları bilet işlemlerine başladım. Gayet güler yüzlülerdi ve  çok güzel yardımcı oldular. Havalimanında asist hizmetlisi yanıma geldi ve uçağa binene kadar bana eşlik etti. Uçağa alındım ve koltuğuma yerleştim. Hiçbir sorun yaşamadım. Gerek Havalimanı hizmeti ve gerekse THY elemanları eksiksiz hizmet verdiler.
Uçak Barselona’ya indi. Orada da havalimanı hizmeti gayet güzeldi. Taksiye kadar eşlik ettiler. Taksi ile otelimize geldik. Otelimi booking.com aracılığı ile buldum. Booking.com bu konuda yardımcı oluyor. Türkçe konuşan görevlileri sizin için otelle görüşüp engelliye uygunluğunu teyit ediyorlar. Tavsiye ederim. Daha önceden otelin engelliye uygun olduğunu bilerek yer ayırttımsa da yine de Türkiye’deki olumsuz anılarımdan dolayı otele yerleşene kadar kaygılarım vardı. Ama otelde engelli için her türlü önlem alındığını görünce rahatladım. Oda her şeyi ile engelliye uygun olduğu gibi ortak yerlerde engelliler için düzenlenmiş. Engelli tuvaleti var ve tertemiz. Tek sorun her Avrupa ülkesinde olduğu gibi burada da tahrirat musluğunun bulunmaması. Bizler için bu tesisat daha da önem kazanıyor. Burada beni şaşırtan ise teras katındaydı. Asansörden terasa 5-6 basamak var ama hemen yanında merdiven asansörü hazır bekliyor. Terasta çok küçük bir yüzme havuzu var ama o ufak havuzda bile engellinin rahatça girmesi için havuz asansörü var. Bu otel 3 yıldızlıydı. Türkiye’deki  5 yıldızlı otellerin % 95 inde o devasa havuzlarda bile havuz asansörü olmadığı düşünülürse şaşkınlığımı anlamışsınızdır sanırım.

Barselona’da ulaşım

Barselona’da ulaşım için en uygun alternatif “hop on hop of” denilen iki katlı gezi otobüsleri. Şehrin tüm görülmesi gereken yerleri bu otobüslerle ulaşmak mümkün. Size aşağıda anlatacağım tüm yerlere bu otobüslerle ulaşabilirsiniz. Bilet alırken edineceğiniz güzergah haritalarından nerelere gidebileceğinizi saptayabilirsiniz. Biletiniz günlük (veya 2-3 günlük) olduğundan her durakta inip, mekanı gezip tekrar bu otobüslere binmek mümkün. Gün boyunca devamlı tur atan otobüslere her an inip binebilirsiniz. Durakta 5-10 dakika beklediğinizde otobüslerin geldiğini görebiliyorsunuz. İki güzergahta bir çok yere ulaşıldığından biz iki günlük bilet aldık. Sizlerde mutlaka bu araçlarla gezi planlarınız yapın.Tüm gezi otobüslerinde (hop on hop of) ve diğer tüm şehir içi otobüslerde tekerlekli sandalye için rampalar bulunuyor. Otobüs şoförü sizi durakta görür görmez kaldırıma dikkatli yanaşıyor, yolcuları bekleterek araçtan iniyor, rampayı açıyor ve ben yerleşene kadar gerek şoför ve gerekse yardımcısı başımdan ayrılmıyor. En ufak bir olumsuz tutum göstermeden, güler yüzlü hizmet veriyorlar. Otobüste tüm önlemleri alınmış bir yerde seyahat ediliyor. Durağa yanaşırken yanınızdaki düğmeye basıyorsunuz. Şoför rampayı hazırlıyor, inene kadar size refakat ediyor.Şehri bir baştan bir başa kuşatan metro ağı bulunuyor. Önemli tüm metro duraklarında asansör var. Asansörleri herkes kullanabilir. Ancak izlediğim kadarı ile ihtiyacı olmayan hiç kimse asansörü kullanmıyor.Burada yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Merkezi meydanda (Katalonya meydanı) bulunan ve birçok hatların kesiştiği durakta metrodan indik. Etrafa şaşkın şaşkın bakınırken yanımızda bir eleman belirdi (Sanırım bizi kameralardan gördü) Bizi yönlendirerek binmemiz gereken asansöre kadar refakat etti.
Yukarıda da belirttiğim gibi şehirde engelliler için sorun yok. Tek başınıza bile olsanız rahatça her yere ulaşmanız mümkün. Ulaşımda görüldüğü gibi hiç bir sorun yaşamadım. Gezi otobüslerinde ve diğer şehir içi otobüslerde sorun bulunmuyor.

Şehir içindeki tüm lokanta ve kafelerde engelli tuvaleti bulunmaktadır. Ayıca tesis iki katlı ve  tuvalet ikinci katta ise  mutlaka engelli asansörü bulunmaktadır
Tarihi ve turistik mekanlara gelince buralarda da olabildiğince sorunlar çözülmüş. Mekanlara rampalar yapılmış, tarihi binalara bile asansörler ilave edilmiş. Girişlerde ne kadar kalabalık olursa olsun sizi fark eden tüm yetkililer yanınıza geliyor. Özel girişlerden sizi ve refakatçinizi içeri sokuyor. Çoğu yerlere ya indirimli ya da ücretsiz bir şekilde giriyorsunuz. Girişte size önceden tesisin bazı bölmelerine ulaşamayacağınız belirtiliyor. Ona göre girip girmeme konusunda karar vermen isteniyor. Asansörde kuyruk varsa sizi görür görmez öncelik tanıyorlar

Teleferik Gezisi
Barselona’yı tepeden gören ve şehri yukarıdan görmenizi sağlayan teleferik sistemi mevcut. Bunun bir ayağı sahilde ve bayağı yüksek bir kule ile bu teleferiğe ulaşıyorsunuz. Bizde buna binebilmek için port vell yakınlarında bulunan o kulenin yanına gittik. Yine uzunca bir kuyruk vardı. Sandalyem için bir sorun var mı diye sırayı denetleyen görevliye yaklaştım. Yetkili hemen gişedeki elemana gitti. O eleman beni görünce gişeyi kapattı. Hemen elinde bir şerit metre ile yanıma geldi. Sandalyemi ölçtü ve bizi kuyruktan çıkartarak gişeye getirdi. Biletimizi kesip bizi asansör yetkilisine teslim ederek gişesine geri döndü. Bütün bunlar olurken sırada bekleyen bir kişi bile olumsuz bir davranışta bulunmadı. Asansöre bindik ve tepeye geldik. Teleferiğe dar bir merdiven bulunuyor. Hemen oradaki yetkililer gelerek beni yukarı çıkarttılar. Teleferik eski bir üretim olduğundan bir türlü içeri giremedim.  Yoğun bir uğraşı gerekti. Ben çoktan vazgeçtim ama görevlilerin vazgeçmeye niyetleri yoktu ve büyük uğraşılarla  beni içeriye yerleştirdiler. Ben verdiğim zahmetten terlerken adamların yüzünde en ufak bir sıkıntı ifadesi oluşmadı. Bu işlem dakikalar aldığı halde gene sırada bekleyen hiçbir kimse durumdan şikayetçi değildi.

.

Gezi notlarımda sıkıntı yaşadığım bir iki olayı, insanların engellilere davranışını özellikle belirtmek için yazdım. Bunların dışında birçok yeri gezdim ama en ufak sorun yaşamadım.

Casa batllo

Gaudi’nin Barselona’da bulunan, önemli eserlerinden olan Casa batllo görülmesi gereken bir yer. Bina eski ve içindeki asansör dar olduğundan, girişten önce bir yetkili gelip sandalyenize bakıp, sığıp sığmayacağı konusunda sizi bilgilendiriyor.  Kapıdaki görevlilere tekerlekli sandalye için uygun mu diye sorduk. İçeriden bir görevli gelip tekerlekli sandalyenin genişliğini ölçtü. Aralarında konuştular tereddütlü de olsa içeri girdik. Bana da sığacağı söylendi ve biletimizi alıp içeri girdik. Eski yapının o tarihte yapılmış asansörü dar olduğundan girerken epey zorlandık. . Demek ki o devirde tekerlekli sandalyede yaşayan bir aile ferdi yoktu. Ben ümidi kestim ama görevliler kesmedi. Sandalyenin ayaklıklarını çıkartarak içeri soktuk. Bina 3-4 katlı. Satış yerinin olduğu kata çıkmak istedim. Asansör sadece beni aldığından başka kimse giremedi. Asansör kata çıkmadan yetkili o kata geldi ve beni karşıladı. Kat gezisi bitince beni arayın dedi. Ayni şekilde bir kat daha gezdim. Ama diğer katlara adamları çok uğraştırdığımız için gidemedim. Gerçi yetkililerde herhangi bir bezginlik olmadı, her kata çıksam bir itirazları olmayacak gibiydi. Satın alırken tekerlekli sandalyenizin eninin mümkün mertebe dar olmasına gayret gösterin 1-2 santimle çok şey kaybedebilirsiniz. Bu binayı ve Gaudi’nin muhteşem mimarisini burada da hayranlıkla izleyin derim.

Nou camp-Olimpiyat stadı

Futbola ilgi duymasa da çoğu insanlar Barcelona takımını ve Messi’yi bilirler. Bende bir futbol fanatiği olarak Barselona’ya kadar gidip Nou Camp’ı görmemem düşünülemez. Stadın içinde bulunan kulübün müzesini ve stat bölgesinde bulunan kulüp ürünlerinin satıldığı mağazayı da görebilirsiniz.Stat girişi için az da olsa indirim yapılıyor ancak refakatçi indirimi yok. Ücret yüksek ve eşimde bu konuya fazla meraklı olmadığından mecburen tek başına giriş yaptım. Önce bir asansörle yukarı çıktım. Buradan stat girişine yöneldim. Yolu sorduğum yetkili bana tek başıma çıkamayacağım bir meyile sahip giriş yolunu gösterdi. Ama yerinden kalkmadı, yardım talep ettiğimde bana yardımcı oldu ve engelliler için ayrılan tribüne kadar götürdü. Öncelikle stat bayağı eski, bu nedenle engelliler için uygun değil. Bu nedenle diğer insanlar gibi saha kenarına inemedim. Tribünden seyrettim ve kendimi Real Madrid ile maç yapan Barselona’yı izlerken düşündüm. Umarım kısmet olur da bu maçlardan birini izlerim. Oradan inip kulüp müzesini gezdim. Kupaların içinde kayboldum.  İnşallah bizim kulüplerinde (bilhassa Beşiktaş’ımızın) böyle kupaları olur diye hayal ettim. Buradan çıkıp tekrar stat dışına çıktım. Orada bulunan kulüp mağazasına yöneldim.

Ayrıca Barselona olimpiyatlarının düzenlendiği Olimpiyat stadını da rahatça gezebilirsiniz. Giriş ücretsiz ve tekerlekli sandalyeye uygun.

Tüm bu bölgeler tek.sandalyeliler  için uygun. Rahatça gezilebilir. Meraklıysanız mutlaka gezin.    
Park guel

Yine Gaudi’nin muhteşem eserlerinin bulunduğu park alanı ve Barselona’da ulaşmakta en çok zorlandığım yer. Zira tur otobüsünün bıraktığı yer ile park Guel arasında 500-600 metrelik yol var ve burası oldukça dik bir yokuş. Eşim ve ben epey gayret sarf ettik. Kimsede bir el atayım demedi. Park Guel de de merdiven bolluğu nedeniyle yukarıya çıkmak mümkün olmadı. Giriş alanıyla yetinmek zorunda kaldım. Resimlerde de görülen bölgede zaman geçirdim. Üst taraflarını da görmek isterdim ama resimde görülen merdivenleri çıkmak mümkün değildi. (ah Gaudi ah nedir bu merdiven merakın…)Ama yine de gidilmesi ve gezme imkanı kısıtlı da olsa görülmesi gereken yer. Engelli tuvaleti var ama çok pis ve bakımsız. Sıvı sabun ve tuvalet kağıdı yoktu. Refakatçiniz güçlü ise (belirttiğim yokuş nedeni ile) mutlaka gidin. Giriş ücretsiz.

Hayvanat bahçesi

Gezi  öncesi okuduğum notlarda görülmesi gereken bir yer olduğundan ve vaktimiz de olduğundan gitmek istedik. Kolomp meydanından yaya olarak gidilebilir. Şehrin güzel bölgesini da doya doya seyrederek hayvanat bahçesine ulaştık. Giriş paralı ama refakatçimden ve benden ücret almadılar. Engelli tuvaleti var nispeten temiz.  Meraklıysanız ve vaktiniz varsa gidin. Mekan tekerlekli sandalye için uygun. Gerekli yerlere rampalar yapılmış.

La rambla caddesi

Barselona’nın en hareketli caddesi. Bol sayıda yemek yerlerinin olduğu ünlü bir cadde. Geçesi de çok renkli. Tekerlekli sandalyeye de uygun. Biz otelimize de yakın olduğundan bol bol gezdik. Yemek ihtiyacımızı burada karşıladık. Gerek yöresel yemek mekanları ve gerekse tanıdığımız yeme içme markaları bu caddede bulunuyor. Mutlaka bu caddeyi gezin,  güzel vakit geçirebilirsiniz.

Pazar yeri

La rambla caddesinde yer alan bu Pazar yeri, gerek değişik meyveler ve gerekse çeşitli deniz ürünlerini bulabileceğiniz ilginç bir mekan. Egzotik meyvelerden alıp yemeniz mümkün. Yer bulursanız balık ziyafeti çekebileceğiniz bir yer. Ben yüksek tabureleri nedeniyle bu imkanı bulamadım. Ancak Pazar yeri tekerlekli sandalyeye uygun. Mutlaka gezin..

Port vell

Kolomp meydanının deniz tarafında bulunan, gezi teknelerin ve yatların bulunduğu bir bölge. Tahta bir köprü ile ulaşılabilen, alışveriş ve yemek mekanlarının bulunduğu güzel bir bölge. Kahvaltılarımızı burada bulunan ve güzel bir manzarası olan starbucks’da yaptık. Akşamda burada bulunan lokantalarda buraya has yemeklerden yiyebilirsiniz. Fiyatlar makul sayılabilir. Engelliye uygun. Alışveriş merkezinde engelli tuvalet bulunuyor. Burada yeri gelmişken belirtmeliyim ki Barselona’da bulunan tüm kafelerde engelli tuvaleti var. Mekan iki katlı ise ve tuvalet üst katta ise mutlaka engelli asansörü bulunuyor. Bu konuda çok hassaslar. Yine ilgimi çeken bir durum da, ülkemizde de bildiğimiz tavuk ürünlerinin satıldığı yer oldu. Mekanın oturma yerleri üst katta. Giriş katında sadece 1-2 masa var. Bunlardan birisi engelliler için ayrılmış. Burada normal bir vatandaş oturmaya kalkarsa karşısında ızbandut gibi güvenlik elemanı ile karşı karşıya kalıyor. Hemen masadan kaldırılıyor.

Gotic

Barselona’nın eski halinin (orta çağda şehrin merkezi) korunduğu bir bölge. Çok güzel tarihi yapılar ve kiliseler mevcut. Sokaklar eski olduğundan tekerlekli sandalye ile gezerken zorlanmanız mümkün. Ama görülmesi gereken bir yer.  Her sokağı ilginç. Burada da çok sayıda yemek mekanları var. Ekim ayında gitmemize rağmen yer bulmakta zorlandık. Çok ilgi çeken ve çok kalabalık lokantalar ve kafeler bulunuyor.

Sagrada familia

İşte Barselona’da en çok etkilendiğim yer. Devasa bir kilise. Burada da Gaudi’nin imzası bulunuyor. Hala tam olarak bitmemiş bir yapı. Gaudi burada çalışırken bir vasıtasının çarpmasıyla hayatını kaybetmiş. Bizi kalabalığın içinde gören görevli hemen ilgilendi. Beni ve eşimi ücret almadan içeri soktular. İnsanı çok etkileyen bu yapı tekerlekli sandalye için uygun. Asansörle yukarıya çıkmak mümkün. Ama asansördeki sıra ve güvenlik nedeni ile uygun olmamasından dolayı izin verilmediğinden asansöre binmedik. İçinde müze ve hatıra eşyalarının satıldığı dükkan bulunuyor. Mutlaka ama mutlaka gezin. Gezi otobüsleri ile rahatça ulaşabilirsiniz.

Colomp meydanı

Colomp meydanı Colomp’un heykelinin bulunduğu bir alan. Port Vell’in yanında. Gezi otobüsleri buradan kalkıyor. Tekerlekli sandalyeye uygun.

Miramar
Gezi otobüsü güzergahında ve hemen otobüs durağını yanında yer alan teleferik ile çıkılabilen bir mekan. Otobüsten teleferiğe ulaşım uygun. Bu teleferik yolculuğunda Barselona’yı yukarıdan görebilirsiniz.

Tekerlekli sandalye ile Barselona
Burada belirttiğim gibi fiziksel engelli olarak Barselona’ya rahatça gidip tatil yapabilirsiniz. Engelli erişimi en iyi olan şehirlerin başında geliyor. Merkez olarak nispeten düz bir şehir. Sadece bazı mekanlarda merdivenler nedeniyle erişimde zorluk yaşanılabiliniyor. Deniz mevsiminde giderseniz plajlara ulaşımda çok rahat. Yalnız benim önerim çok yoğun ayları değil sakin ayları tercih ediniz. Ben Ekim ayında gittim ve bu nedenle yoğun kalabalıkta olabilecek sorunları yaşamadım.

Engelliler için Anıtkabir – Atamızın Huzurunda

By Yurt İçi Seyahatler

Uzun süredir gitmek istediğim Büyük Atamızın kabrine nihayet gitmek nasip oldu. Kendi sitesinden edindiğim bilgilerden cesaret alarak yola çıktım. Zira Anıtkabir’in merdivenleri her zaman benim gözümü korkutmuştu. Bazı törenlerde tekerlekli sandalyeli insanların nasıl zorluklarla yukarıya çıkarıldıklarına şahit olmuştum.  Sonuçta nereye kadar ulaşabileceğimi bilemeden  eşim ve kızımla yola çıktık.Aracımızla ilk kontrol noktasına ulaştık. Buradaki ilgililere “engelli olduğumu” belirttim.  Bana engelli otoparkının bulunduğu yeri tarif ettiler. Ayrıca bana yardımcı elemanların bulunduğunu belirttiler. Bayağı ilgiliydiler.Engelli otoparkının (maalesef her yerde olduğu gibi engelli araçlara ayrılan yerde gene normal araçlar park etmişti) hemen yanında yukarıya çıkmak için bir asansör bulunmaktadır. Rahatça asansöre binip Anıtkabir’in bulunduğu meydana ulaştık.

Öncelikle bu bölgede bulunan müzeleri  rahatça gezdik.  Buralarda her yer tek.sandalye için uygundu. İsmet Paşamızın mezarını da ziyaret edip, Anıtkabir’e  yöneldik.   Etrafta gezen yetkililere Anıtkabir’e nasıl çıkacağımız konusunda  danıştık. Aralarında ve telsizle konuşmalar yaptılar.  Sanırım engelli asansörlerinin çalışıp çalışmadığı konusunda tam bir bilgiye ulaşamadılar. Gerekirse bir fiil merdivenlerden çıkarabileceklerini belirttiler. Bu benim hiç tercih etmediğim bir yöntem olduğundan pek memnun olmadım. Müzenin devamı olan ve anıtkabirin  altında bulunan ve düz ayak olan kısımlara doğru yöneldik. Yanımızda çakı gibi bir asker bulunmaktaydı. Biraz dolaştıktan sonra merdiven tipi bir asansöre geldik. 

Biraz bekledikten sonra asansörü kullanabilen bir yetkili geldi. Neyde iki etaplı asansör yolculuğundan sonra Atamızın mozolesinin bulunduğu mekana ulaştık. Refakatçi asker gezimizin bitiminde kendisini aramamızı söyleyip yanımızdan ayrıldı. Burada belirtmem gerekir ki  merdiven tipi bu asansörler kullanımı konusunda sanki  bir tereddüt vardı.  Sanırım sürekli kullanılmadığından kaynaklanan bir sorun vardı. Ümit ederim ki gittiğinizde bu asansör çalışır durumda olur. Atamızın başında duamızı okuyup, mekanın  yarattığı duygular içinde  dışarı çıktık. Muhteşem ve gurur verici bir nöbet değişimine şahit olduk.  Atamızın etrafında geçe gündüz nöbet tutan aslan gibi askerlerimizle gurur duyduk.

Ziyaretimizin sonunda refakatçi askerimizle beraber tekrar asansöre binerek tekrar müze alanına indik. Gerek mozole alanın da ve gerekse müzede hiçbir engelle karşılaşmadan tek.sandalyeyle rahatça gezebilirsiniz.

Geldiğimiz yoldan tekrar aracımıza ulaştık. Mekanda engelli tuvaletine rastlamadım.  Gönül rahatlığı ile gidip, büyük Atamızı ziyaret ediniz.  Atamıza layık olarak yapılan muhteşem müzesini de geziniz.  

Engelliler için Paris

By Yurt Dışı Seyahatler

Paris seyahatine çıkmadan önce okuduğum bilgiler doğrusu beni korkutmuştu. Genel olarak Paris’in engelliler (Tekerlekli sandalyeli) için pek uygun olmadığı (tarihi yapıların çokluğu ve eski bir şehir olması nedeniyle) belirtiliyordu. Metrosunun eski olduğu, bir çok duraklarında asansör bulunmadığı, bu nedenle ulaşımda zorlanılacağı yazıyordu. Kısacası seyahat öncesi biraz kaygılıydım. Ama hemen belirteyim ki fazla kaygılanmışım, genelde olumlu izlenimlerim oldu.Bu gezi notlarımda lafı uzatmamak için tarihi yerler hakkında detay bilgilere girmedim. Bunları başka kaynaklardan temin edebilirsiniz. Ama mutlaka öncenden bu yerler hakkında bilgi edinin. Paris için benim ana hedeflerim eyfel kulesi, zafer takı, şanzelize caddesi, sen nehri gezisi, louvre müzesi ve notrdam (notre dame) kilisesiydi. Zaten 4 günlük gezi için bu kadar yeterliydi. Belirttiğim gibi benim amacım daha çok tekerlekli sandalyeli gözü ile izlenimlerimi belirtmek olacak ve yaşadığım olumlu ve olumsuzluklar konusunda sizleri bilgilendirmek olacaktır.Gene önceden belirtmekte yarar var. Eyfelde ve louvre de engelli tuvaletleri mevcut (notre-dama kilisesinde bulunmuyor). Bu konuda bir zorluk yaşanmıyor. Çok temiz olmasa da kullanılabilir durumdalar. Bunun yanında artık bizde de olduğu gibi tüm ortak alanlarda özel engelli tuvaletleri mevcut.Burada da “Hop in hop out” denilen gezinti otobüsleri mevcut. Biz tercih etmedik ama zamanınız el veriyorsa bunlardan da istifade edebilirsiniz. Tüm tarihi ve turistik yerleri gezdiriyor. Sanırım 3-4 ayrı tur yapan hatlar  mevcut. Engelliye uygun ama ilgilenmediğimden ücretlerini öğrenmedim. Ama internette kısa bir incele ile bunları öğrenmeniz mümkün. İlk planda düşünmediğimizden biz kullanmadık ama iyi bir Paris gezisi için planlama aşamasında düşünülebilir.


İstanbul’dan Hareket
Aracımla Atatürk Hava limanına zamanında ulaştım. Az da olsa park yeri endişem vardı. Zira her yerde olduğu gibi burada da engelli otoparkları diğer araçlar tarafından işgal ediliyordu. Neyse Sabahın erken saatleri olduğundan sanırım dış hatlar otoparkında engelli parkına ulaşmadan bulduğum boş bir yere park ettim. Hava alanında bilet işlemlerini yaptırırken gerekli ikazları yapmamıza karşın, elemanın dikkatsizliği nedeniyle nerdeyse uçağa binemiyordum. Bence işlem yapan elemanlara gerekli ikazı dikkatli yapın ve orada yardımcı elemanı bekleyin. Biz freeshop’a uğrayacağımız için elemanı kapıya yönlendirmelerini talep ettik. Ama elemana Berlin uçağı diye bildirildiğinden belirttiğim gibi nerdeyse uçağa binemeyecektik. Belirttiğim gibi en az iki saat erken gidin ve bilet işlemlerinin yapıldığı bankoda yardımcı elemanı bekleyin, ne olur ne olmaz.Neyse biraz heyecan yaşadıktan sonra sonunda uçağa yerleştik. Neyse ki uçağın koltuk kolu kalkıyordu da sorusuzca koltuğa transfer oldum. Zira bazı uçaklarda bu kol kalkmadığı için transferde bayağı sorun yaşamıştım.Uçak Paris’e gelmeden önce hostesi ikaz ederek yardımcı eleman konusunda havaalanını haberdar etmelerini sağladım. Zira bu konuda da önceki bazı uçuşlarda sorun yaşamıştım. Detaylara girmeyeceğim ama sizde bu ikazı yapınız yoksa uçakta bayağı bekleme ihtimaliniz olabilir. Paris havaalanı bayağı büyük, epey dolaştıktan sonra uçağımız körüğe yanaştı.Gene de Paris hava limanındaki görevli eleman epey geç geldi.  THY Paris’te 1 no.lu terminali kullanıyor, metro ise 3 no.lu terminalde bulunuyor. İki terminal arasında ücretsiz nakil sağlayan araçlar varmış ama binmediğimden uygunluğu konusunda bir şey demeyeceğim. Gerek 3 kişi olduğumuzdan ve gerekse metrolar konusunda endişemiz olduğundan yardımcı elemana bizi taksi durağına götürmesini söyledik. Paris havaalanı bayağı büyük Görevli bizi taksi durağına sorusuzca ulaştırdı. Hatta tuvalete girmem gerektiğinden birazda beklemek zorunda kaldı . Havaalanı tuvaleti pek temiz değildi. Görevliye 5 Euro ( bahşiş olarak) verip biz taksiye yöneldik. Burada belirtmen gereken husus taksi şoförlerinin tekerlekli sandalyeli yolculara pek olumlu bakmadığıdır. Bu sorunu daha sonrada şehir içinde de yaşadık.Metro (RAR) biletleri 11 Euro olduğundan 3-4 kişilik yolculuklarda taksi de ayni hesaba geliyor. Ama trafiğe yakalandığımızdan bizim taksimetre tahminimizden 10 Euro fazla yazdı. Böylece 50 Euro’ya otelimize ulaştık. Bu arada burada taksiler bagaj için ayrıca 2-3 Euro ücret alıyorlar.Otelimizi özellikle şanzelizeye (“Champs Elyees”  yazılıyor ama ben okunduğu gibi yazmayı tercih ediyorum)  yakın seçtik. İyide oldu. Booking.com dan ayırdığımız (Bu arada şunu belirtmekten geçemem. Booking com engelliye uygun otel bulmamda çok yardımcı oldu. Onlara teşekkür etmem lazım. Sizde telefonla ulaşabilir ve detaylı bilgi ve yardım alabilirsiniz. Çok yardımcı oluyorlar) ve engelli odası olan otele (Elize Royal) 3 geçe için 3 kişilik odaya 522 Euro ödedik. Otel vasat üstü bir oteldi. Engelli odası giriş katta olduğundan pek ferah değildi. Ama elemanları yeterli sayılabilir. Tek sorun her Avrupa ülkesinde olduğu gibi burada da tahrirat musluğunun bulunmamasıydı. Bizler için bu tesisat daha da önem kazanmaktadır Daha önce internetten bir harita indirmiştim. Ama otellerde Paris haritaları var mutlaka yanınıza bir tane alın.Otelin hemen yanındaki marketi keşfetmemiz son geceye nasip oldu. Bu nedenle hep uzaktaki markete gitmek zorunda kaldık. Ekmekleri çok güzel olan Paris’te sular hem tatsız hem de nispeten pahalı. Marketten su ve kahvaltı için ekmek aldık.


Paris’te Ulaşım
Tekerlekli sandalye için Paris’te ulaşımın en kolay yolu otobüslerde sağlanıyor. Metroda sadece bazı hatlarda erişim imkânı var. Paris metrosu çok eski yıllarda (1900’lü yıllarda) inşa edilmeye başladığından çoğu duraklarda asansör yok. Ancak yeni yapılan hatlarda bu imkana sahip olabiliyorsunuz. (M14 no.lu metro hattı ile RER tren hattı A ve B hatlarının tek.sandalyeye uygun olduğunu öğrendim). Ben bu nedenle metroyu hiç kullanmadım. Geçte olsa ve yukarıda belirttiğim gibi taksilerin tekerlekli sandalye ye pek sıcak bakmadıklarından otobüsleri denedim. Tüm otobüsler de engelli rampası bulunuyor. Rahatça binip inebilirsiniz. Her durakta hangi hatların otobüslerinin geçtiği ve uğradığı duraklar ve de tahmini geliş süreleri açıkça gösteriliyor. Ayrıca gene tüm duraklarda tüm hatları gösteren haritalar mevcut. Rahatça rota tespiti yapabilirsiniz. Metroya göre yolculuklarınızda şehri daha yakından görme şansını da bulabiliyorsunuz. Sonuç olarak tavsiyem Paris’te ulaşım için otobüsleri tercih etmenizdir


Sen nehir gezisi

Daha önce yaptığımız plan doğrultusunda ilk gün yarım gün olacağından bu güne nehir gezisi planlamıştım. Otelden saat 13 de ayrılarak ve  Eyfel yönünde yürümeye başladık. Zira sen (seine) nehri eyfelin hemen yanında yer alıyor. Orada nehir gemilerine binmeyi planlıyordum. Mart ayı olduğundan yağmurlu ve soğuk sayılabilecek bir gündü. Öncelikle palais de chıllot binasının önünden eyfeli seyrettik ve resimler çektik. Merdivenlerle aşağıya inmemiz gerekiyordu. Ama var olan rampalar merdiven boyutunda olduğundan kaygan ve dik olması nedeniyle kullanışlı değildi. (Ben bu tip meyillerin bize mahsus olduğunu sanırdım ama Paris’te de bizdeki gibi şehir mimarlarının !!!! Olduğunu öğrenmiş oldum) Neyse yolu uzatarak dolana dolana aşağıya inerek nehir seviyesine ulaştık.Fakat nehir bayağı aşağı seviyedeydi ve bolca merdiven vardı. Tabi ben ilk hayal kırıklığımı yaşadım. Hernekdar araçlar iskeleye kadar ulaşıyordu ama bu yoldan gitmek uzun bir yolculuğu gerektirdiğinden soğuk ve yağışlı havada bunu göze alamadık. Oradaki büfeden kahve içip meşhur krovasanlarından yedik. Ama burada lezzetli değillerdi. Vaktimiz olduğundan nehir boyunca yürümeye karar verdik. İyide yapmışız. Bir iki köprüden sonra nehir seviyesine inen bir yol bulduk. Aşağı inince ise bir nehir teknesinin yolcu aldığını fark ettik ve hemen gezi teknesine bindik. Tekne ve giriş yerleri tekerlekli sandalyeye uygundu. Bunu daha önceki incelemelerimden de biliyordum. Sorunsuzca tekneye bindik. 1 saat 10 dakika süren bu gezi için adam başı 12 Euro ödüyorsunuz.             Mutlaka yapılması gereken bir gezinti. Rehberler acıkama yapıyor ama tabi Türkçe değil. Bu turda görmemiz gereken birçok yapıyı  görebiliyorsunuz. Mutlaka bu geziyi yapın. Tekerlekli sandalye için bir sorun bulunmuyor.


Eyfel – Chamıp de mars

Eyfel kulesi bilindiği gibi Paris’in en önemli simgelerinden. Buraya otobüslerle ulaşmak mümkün. Etrafında dolaşıp kuleyi iyice inceledikten sonra, asansörlere doğru yöneliyorsunuz. Bilhassa yaz aylarında 4-5 saat sürdüğü söylenen uzun kuyruklarla karşılaşıyorsunuz. Ancak tekerlekli sandalyeliler için giriş ayrı bir kapıdan sağlanıyor. (Doğu ayağı) Burayı işaretlerden kolayca bulabilirsiniz. Siz ve yakınlarınızı içeri alıp, hemen gişeye yönlendiriyorlar, Biletleri aldıktan sonrada gene bir görevli sizi asansöre kadar götürüyor. Çıkış kapısından, çıkışlar bitince öncelikle asansöre bindiriyorlar. Bu asansör sizi doğruca 2.katta bulunan seyir terasına çıkartıyor. Buradan ikinci asansörle en tepeye yani 3.kata çıkmak mümkün ama emniyet nedeni ile sanırım tekerlekli sandalyeliler en üst terasa çıkartılmıyor. Ama zaten en iyi manzara birinci terasta izlenebiliyor. Rahatça gezip dört bir taraftan Paris’i seyredebiliyorsunuz. İnerken de ayni şekilde çıkış kapısından sıraya girmeden asansöre binip aşağıya iniliyor. Mutlaka bu geziyi yapın. Tekerlekli sandalye açısından hiçbir sıkıntısı yok. Belirttiğim gibi ayrıcalığı var. Tek.sandalyeli ve yardımcısı için indirimli ücret uygulanıyor. 2.katta engelli tuvaleti mevcut. Asansörden inip nehri arkanıza aldığınızda önünüzde geniş bir yeşil alan bulunuyor. Chamıp de mars denilen bu alan düz ve tek.sandalye için çok uygun. Buradan Eyfeli seyredebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Park bitiminde gene otobüs durakları mevcut. Ya da yakın caddelere girip Paris sokaklarını sandalyenizle rahatça gezebilirsiniz. Otelimiz zafer takına yakın olduğundan bir sonraki gün gezimize buradan başladık. Sırası ile sanzelize, concorde meydanı  Des Tuilereis parkı ve louvre müzesini ayni güzergâhta gezebilirsiniz. Bu güzergahta tek.sandalye için hiçbir sorun bulunmamakta azda olsa meyilde bize yardımcı oldu. Hatta louvre’den  Notre dama bile gidebilirsiniz ama biraz yorucu olabilir. Şimdi bu yerleri tekerlekli sandalye gözü ile yakından incelemeye başlayalım


Zafer Tak’ı

 Napolyon tarafından inşa edilen bu heybetli yapı geniş bir meydanın ortasında bulunuyor. Bu meydan trafiğe açık olduğundan ve trafik sürekli aktığından burada taka ulaşmak önemli sorun. Zira trafik ışığı bulunmuyor. Normal insanlar için tünel yapılmış ama tek.sandalye için buradan ulaşmak mümkün değil. Zira biz asansör göremedik. Biraz trafiği karıştırarak, biraz laf yiyerek tak’ın olduğu alana ulaştık. Gerçekten haşmetli bir yapı. Yakından görülmesi gereken bir yapı. Asansörle tepesine çıkılabiliyor ama daha önceki bilgilerimden bu asansörün uygun olmadığı hakkında bilgi sahibi olduğumdan asansöre hiç yönelmedim. Etrafında bir tur atıp, gene trafiğin içinden şanzelizeye doğru yöneldik.
Şanzelize

 Çok geniş ve önemli mağazaların ve kafelerin bulunduğu Paris’in önemli bir caddesi burası. Tekerlekli sandalye için uygun kaldırımları ile rahatça gezebiliyoruz. Zafer takından concorde yönüne doğru giderseniz azda olsa meyilden istifade edebilirsiniz. Adettir diye bir kafede oturup kahvemizi içtik. Kafeler caddeye doğru camlı makanlara sahipler. Burada masa ve sandalyeler caddeye dönük tam bir seyir alanı. Bu nedenle de kafeniz bitip 10-15 dakika oturduktan sonra garson hesabı önünüze koyuyor. Kibarca süre doldu kalkabilirsiniz demek istiyor. Bizde o mesajı alıp yola düşüyoruz. Yani bir kahve içip saatlerce oturmak yok. Ama sanırım içeride kapalı mekanda oturursanız bu kadar acele etmezler. Önemli birkaç mağazaya girip, meraklıysanız bilhassa tanınmış otomobil firmalarının mağazalarını gezip cadde turuna devam edebilirsiniz. Caddenin üzerine ülkenizi tanıtan bir ekrandan tarihi ve turistik yerlerimizi gösteren dev bir ekranla karşılaşmak hoşumuza gitti. Cadde Concorde meydanına kadar devam ediyor ama yarısından sonra mağazalar bitiyor. Bu arada hoş bir sürprizle karşılaştık. Cin Halk Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanının ziyareti nedeniyle bir süre sonra cadde trafiğe kapatıldı. Az rastlanan bu olay nedeni ile caddenin bu boş halinde birçok insan gibi bizde hatıra fotoğrafları çektirdik. Cadde bitti ve bizi concorde meydanına getirdi.


Concorde meydanı

 Maria antuanetin idam edildiği bu meydanını ortasında Osmanlının Mısır Valisinin şehre hediye ettiği İstanbuldan da tanıdığımız bir sütun bulunmakta. Işıkları kollayarak rahatça bu meydanı geçtik. Karşımızda büyük bir yeşil saha ve ilerisinde muhteşem bir yapı olan louvre bulunuyordu.


Louvre Müzesi
Öncelikle Condorde Meydanı ile müze arsında yer alan  Tuıleries Bahçesine giriyorsunuz. Bayağı büyük ve içinde biri büyük bir daha küçük iki havuz bulunan bir yeşil alan burası. Havuzların kenarında birçok koltuklar bulunmakta. İnsanlar burada rahatça oturup bedava dinleniyorlar. Tüm alan düz ve tek.Sandalye için hiçbir engel bulunmuyor. Bizde burada mola verip havuzun etrafında dinlenip, etrafı seyrettik.

Sonradan biraz daha yol alıp tarihi binanın (u şeklinde) ortasında bulunan cam piramide ulaştık. Ama yol boyunca onlarca Afrika kökenli seyyar satıcılardan bilhassa çeşitli boylarda eyfel kulesi maketleri ve anahtarlıkları aldık. Buradan alış veriş mağazalara göre oldukça ucuz. Ama mutlaka pazarlık yapın yarı yarıya fiyat düşüyor. Zaten satıcılarda bunu bildiklerinden fiyatları öncelikle yüksek söylüyorlar.

Cam piramit aslında müzenin giriş kapısı, özel bir kapıdan bizi içeri aldılar. Müze girişi alt katta olduğundan bizi platform şeklindeki bir asansörün önünde bıraktılar ve beklememizi söylediler. Asansör belli zamanlarda hareket ettiğinden biraz bekledik. Sonra üstü açık asansör bulunduğumuz kata geldi ve bizi görevli asansöre aldı. Yavaş yavaş aşağıya indik ve geniş bir alanda asansörden indik. 

Öncelikle şunu belirteyim ki müzenin %95 ine ulaşmamız mümkün. Çeşitli 18 adet genel asansörler ve 20 adet özel asansörler bulunmakta. Hepsine ulaşmak için levhalar asılmış. Rahatça ulaşabiliniyor. Ancak ülkemizde de yaşadığımız sorun burada da mevcut. Asansörlerlere bilhassa ara katlarda binmek sorun. Zira dolu dolu geliyor.Bu alanda gişelerden bilet alınıyor. Tek. Sandalyeliye ve refakatçisine ücret alınmıyor. Engelliler için bilet sırasında beklememeleri için özel gişe bulunuyor. Ücret alınmıyor ama bilet veriliyor. Çünkü her bölümün girişinde bilet kontrolü bulunuyor. Buralardan da geçişte öncelik sağlanıyor ve özel kapılardan geçişimiz sağlanıyor.  Bu müzeyi gezmek birkaç saatte mümkün değil. Önceki bilgilerimizde hareketle Leonardo da Vincinin önemli eseri olan ve müzenin belki de en değerli parçası olan Monaliza’nınbulunduğu resim bölümüne yönleniyoruz. Tüm çalışanlar her konuda yardımcı oluyorlar. Aslında tüm Paris gezimizde bu yönden bir sıkıntı yaşamadık. Yüzlerce yağlı boya resimlerin bulunduğu büyük koridorlardan geçip eserlere şöyle bir bakıyoruz. Monalizanın bulunduğu bölüm özel levhalarca gösteriliyor. Onları takip ederek önemli bir kalabalığın bulunduğu salona giriyoruz. Yüzlerce insan pekte büyük olmayan tablonun önünde sürekli resim çekiyorlar. Kalabalığın en arkasına girip ilerlemeye çalışıyoruz. Malum sandalye ile tabloyu görmek için en öne gitmemiz lazım. Sabırla bekleyerek yavaş yavaş ilerliyoruz. Tablo ile seyir kısmı arasında 1-2 metrelik boşluk bulunmakta. Tam öne geldiğimizde görevliler beni fark edip yanıma geldiler. Ve önümüzde bulunan şeridi açıp beni o boş tutulan alana aldılar. O zaman fark ettim ki yandan bu bölüme tek.sandalyeliler için giriş yeri varmış. Tabi kalabalıktan fark edemedik. Sizde giderseniz hiç arkalara gitmeden hemen tablonun önündeki bölüme gidin, bizim gibi boşuna arkalarda beklemeyin. Böylece herkesten daha yakından tabloyu görme imkanımız oldu. Resimler çekerek özel alandan ayrıldık.

Gelmişken bir iki bölümü de gezerek iki saate yakın süren müze gezimizi sonlandırdık. Dediğim gibi tüm müzeyi sadece gezmek için belki bir gün yetmez. Hele biraz yakından inceleyelim derseniz sanırım 3-4 gün gezmeniz gerekir. Ama müze her yönü ile tekerlekli sandalyeliler içim uygun. Ayrıca engelli tuvaletleri mevcut.

İndirinLouvre Erişilebilirlik Göster

Notre Dame

Kamburu ile meşhur olan kilise de Paris’te görülmesi gereken yapılardan. Giriş serbest ve genel olarak tek.sandalyeye uygun. İçeride bir kaç basamak bulunmakta ve rampa bulunmamakta. Yardım almak gerekiyor. 

Lüksemburg Bahçeleri

Öncenden okuduğumuz notlarda görülmesi gereken yerlerden olduğu için burayı da görmek istedik. Otobüsle ulaşmak gayet kolay. Geniş bir saray bahçesi. Tek.sandalye ile rahatça gezilebilir. Bahçede çeşitli heykeller görülebilir. Ziyaretçilerin dinlenmeleri için bol bol koltuklar yerleştirilmiş. Vaktiniz varsa görmekte yarar var.


Lafeyette

Paris’te alış veriş pahalı olduğundan bu gibi yerlere pek rağbet etmesekte tanınmış bir mağaza olduğundan lafeyetteyi görmek istedik. Paris’te bir iki şubesi olan bu mağazanın en güzel şubesi olan ve tarihi opera binasının yanında bulunan mağazasına ulaşmak otobüsle mümkün. Bu arada otobüs biletleri 1,5 Euro ve engellilere de ücretli. Mağazanın hepsini gezmeden alt katlarında gezindik. Bina çok güzel dekore edilmiş. Vaktiniz vara görülmesi gereken bir yer. Tek.Sandalye için de uygun.


Yeme içme

 Paris’te birçok lokanta ve Kafelerde yemek yiyebilirsiniz. Biz önceden planladığımız üzere Leon lokantasında midye yemeyi tercih ettik. Şanzelize caddesinde bulmanız mümkün. Üç kişi yaklaşık 100 Euro ile iyi bir midye ziyafeti çektik. Paris’in ekmekleri ve soğuk sandviçleri meşhur. Zaten park ve bahçelerde aldıkları sandviçleri afiyetle yiyen birçok insan görebilirsiniz. Hem de hesaplı bir şekilde karnınızı doyurmanız mümkün. Burada Mc Donald tipi hızlı yemek kültürü fazla yer almıyor. Biz de şanzelise üzerinde bulunan Paul’de sandviç ve krovasan ile kahvaltı yapmayı tercih ettik. Paris’in bilhassa ekmekleri çok lezzetli. Tavsiye ederim. Şanzelizede bulunan bu mekândan değişik ekmekler alıp, yanımızda getirdik.Türkiye’de ve her yerde olduğu gibi burada da aşınası olduğumuz starbucks Cafe’de kahve içip pastalarından yemeyi ihmal etmedik. Şanzelizede Galeria Des Arcades pasajında bulunan bu kafe bizim diğer gezilerimizde olduğu gibi önemli uğrak yerimiz oldu.


Tekerlekli sandalyeliler için Paris
Sonuç olarak notlarımda da belirttim gibi Paris’te önemli yerler tekerlekli sandalyeli engelliler için uygun. Yanınızda refakatçi olmak şartı ile gerek yayan ve gerekse otobüslerle çok rahat gezebilirsiniz. Uygun bir bilet ayarlayıp, booking.com aracılığı ile uygun bir otel bulup bilhassa bahar aylarında bir Paris gezisi yapmanızı tavsiye ederim.