Üç günlük bir Paris turunda gitmediğimiz ne müze kalır ne de kilise. Oysa elimizin altında diye şehrimizdeki Topkapı Saray’ına, Ayasofya’ya gitmeyiz. Bu düşünce ile engelli olarak gitmediğim dünya çapında tanınan bu iki eseri ziyaret etme kararı verdim.
Önce iki eserin sitelerini incelemeye başladım. Pazartesi günü birisi, Salı günü diğerinin kapalı olduğunu öğrenince diğer hafta içi bir günde ziyaret etmeyi planladım. Sizinde bilginiz olsun, gittiğiniz zaman ikisini de ziyaret etme şansınız olsun. Bir gününüzü ayırın ve erkenden Sultanahmet meydanında olun. Araçınız varsa hemen yakında bulunan İspark’a park edebilirsiniz. Biraz meydandaki havuzun yanında durun ve etrafı ve bolca bulunan yerli yabancı insanları izleyin. Doya doya Sultanahmet camiini seyredin. Büyük usta Mimar Sinan’ı yad edin. Ayasofya’nın karşısına kondurduğu o muhteşem esere hayran kalacaksınız. Dolaşırken parke taşlarından oluşan yollarında biraz zorlanmanız mümkün. Ama bu ortamda bulunmak için bu sıkıntıya değer.
Ziyaret Saatleri: Kış Sezonu: 26 Ekim – 15 Nisan arası(Müze, Harem ve Aya İrini saat 09:00 – 16:45 arası ziyaret edilebilir) Bilet gişeleri 16:00 da kapanmaktadır.
Yaz Sezonu: 15 Nisan – 26 Ekim arası(Müze, Harem ve Aya İrini saat 09:00 – 18:45 arası ziyaret edilebilir) Bilet gişeleri 18:00 de kapanmaktadır.
Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra 1460 yıllarında yapımına başlanan ve 1478 yılında tamamlanan Saray; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasındaki tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda bulunan Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş. Fatih Sultan Mehmed’den itibaren otuzbirinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılmış. 19.yüzyılın ortalarında hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terkedilmiş olmasına rağmen önemini her zaman korumuştur.
Meydandan biraz uzunca ve azda olsa meyilli bir yoldan Saraya doğru gidiyoruz. (Dönüş daha rahat olacak) Orada bulunan bilet satış kuyruklarının uzunluklarını (hafta arası olmasına karşın) seyrederek siz önünde kuyruk olmayan ve Tur Operatörlerine ayrılan gişeye yönelin. Buradan gerek refakatçinize ve size ücretsiz bilet alacaksınız. Engelli ziyaretçilerin Müzeye, (Sultanahmet) Ayasofya Müzesi tarafından gelmeleri tavsiye edilmekte, Müze içerisinde 2. Avluda girişte sağ köşede engelli kullanımına uygun tuvalet bulunmakta. Ondan sonra Sarayın kapısına yönelip size ait kapıdan kolayca içeri girebileceksiniz.
Ayasofya tarafındaki saltanat kapısından girilen ve birbirinden geçilen dört avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşan Saray’ın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrili. Sarayın ilk avlusu olan ve halkın başvuru için girebildiği birinci avluda (Alay Meydanı) Cebehane olarak kullanılan Aya İrini Kilisesi, Darphane, Fırın, Hastane gibi sarayın dış hizmet yapıları bulunurdu. Sarayın içinde edineceğiniz bir harita ile rahatça gezebilirsiniz. Her bölümün önündeki kuyruklara girmeden doğruca kapıya yönelin. Oradaki yetkililer sizi içeri alacaklardır. Bazı bölümlerde olan basamakları aşmak için diğer insanlardan yardım isteyebilirsiniz. Daha ufak eşiklere meyil koyulduğundan sandalye ile rahatça gezebilirsiniz.
Bu arada ziyaretimizde tanıştığımız bir Avustralyalı turist bana ülkesininin maskotlarından olan Kuala maskotunu hediye etti.
Sarayın denize bakan bölümlerinden İstanbulu ve boğazı doya doya seyretmelisiniz.
Sarayın ikinci avlusu, devlet yönetiminin gerçekleştiği mekanların yer aldığı Divan Meydanı (Adalet Meydanı)’dır. Tarih boyunca pek çok törene sahne olan bu avluda divan toplantılarının yapıldığı Divan-ı Hümayun (Kubbealtı) binası ve yanında Divan-ı Hümayun Hazinesi yer alıyor. Divan yapısının arkasında ise Sultanın adaletini temsil eden Adalet Kulesi var. Kubbealtı’nın yanında Harem Dairesi girişi ile Zülüflü Baltacılar Koğuşu bulunuyor. Üçüncü Avlu, Enderun (iç saray) padişaha ait mekanların yanında, Sultan II. Murad döneminde kurulan Saray Okuluna ait koğuş ve yapıları da barındırıyor. Padişahın devlet adamlarını ve yabancı elçileri kabul ettiği Arz Odası, Fatih Köşkü / Enderun Hazinesi ve Has Oda padişaha ait mekanlar olarak önce çıkarken, Küçük Oda, Büyük Oda, Seferli, Kilerli, Hazineli, Has Oda isimleriyle anılan Enderun Saray okuluna ait koğuşlar, Babüssaade girişinden itibaren avlunun etrafına sıralanmış.
Sarayın içinde bulunan Harem bölümüne ayrıca bilet alınarak giriliyor. Gene refakatçiniz ile birlikte ücretsiz olarak girebilirsiniz. Burada sandalye ile rahatça gezebilirsiniz. Mutlaka gezilmesi gereken bir bölüm. Gerek burada ve gerekse diğer bölümlerde tüm görevliler yardımcı oluyorlar.
Müze gezi güzergâhı içerisinde Saray’ın tarihi yapılarından kaynaklı olarak engelli ziyaretçilerin tekerlekli sandalye ile girmesi ve geçmesi mümkün olmayan bazı bölüm ve salonlar var.
Bu bölümler aşağıdaki gibidir.
Kubbealtı veya Divan-ı Hümayun: Bu bölüm 2.avluda yer alıyor ve basamaklar nedeniyle giriş yapmak mümkün değil. Dışarıdan görmek mümkün.
Padişah Portreleri Sergi Salonu: Bu bölüme basamaklar nedeni ile tekerlekli sandalye ile ulaşmak mümkün değil.
Sünnet Odası, Koca Mustafa Paşa, Revan ve Bağdat Köşkü: Saray’ın 4. Avlusu’nda yer alan bu bölümlere tekerlekli sandalye ile ulaşmak mümkün değil.
Müze İçerisinde Tekerlekli Sandalye İle Gezilebilen Bölümler: Silahlar Bölümü, Saatler Bölümü, Saray Avluları, Padişah Elbiseleri, Hazine Odaları, Kutsal Emanetler, Harem
Son yorumlar