İstanbul gezimizdeki şimdiki durağımız Süleymaniye camii. Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan bu yapı 1550 -1557 yılları arasında inşa edilmiştir. Klasik Osmanlı Mimarisi tarzında yapılan eserin çevresinde, medrese (okul), hastane, hamam, kütüphane, aşevi gibi birçok yapı bulunuyor. Süleymaniye Camii’nin 4 minaresi bulunuyor. Bunun nedeni Kanuni Sultan Süleyman’ın, İstanbul’un fethinden sonraki 4. Osmanlı Padişahı olması.
Camiye yakın olan iki minarede üçer, uzak olan ikisinde ise ikişer şerefe yapılmış. Minarelerde bulunan toplam 10 şerefe, Kanuni Sultan Süleyman’ın, Osmanlı İmparatorluğu’nun 10. Padişahı olmasını temsil ediyor.
Cami hakkında yazılacak çok şey var ama bunları bulup okumayı size bırakıp bir engelli gözü ile gezmeye başlayalım. Arabanızla gelecekseniz cami etrafında park edebilirsiniz. Biz orada görevli polise durumumuzu anlattık. O da bize uygun bir yer gösterdi. Fazla kalabalık olduğunda yakınlarda bulunan ispark’a aracınızı park edebilirsiniz.
Yapılan rampa ile rahatça cami bahçesine girilebiliniyor. Avluya girişinde bulunan eşikleri atlamak için biraz yardım gerekiyor. Avlu düz ve sandalye için uygun. Cami çevresi de uygun. Ancak camiye girişte sorun var. Buraya rampa yapılması gerekiyor. Cami görevlilerinin yardımı ile ancak girebildik. Selimiye camiinde de bu sorun vardı ama yaptığımız girişimlerle buraya rampa yaptırmıştık. Burası içinde girişim yaptık. İnşallah bir sonuç alırız. Seyyar bir rampa yapılabilir.
Cami içindeki görevlilerinde yardımı ile hem camiyi gezdik hem de ilginç bilgiler aldık. Mesela Kanuni Sultan Süleyman’ın forsunun cami içinde bulunduğunu ve geçirdiği yangın sonunda bozulan tavan işlemelerinin sonradan dışardan getirilen ustalara yaptırıldığını öğrendik. Keşke yerli bir ustaya yaptırılsaydı diyelim ve bu konuyu geçelim.
(Kanuni Sultan Süleyman’ın forsu)
Cami içindeki gezimizden sonra caminin çevresini gezdik. Kanuni’nin ve sevgili eşi Hürrem Sultanın türbeleri burada bulunuyor. İçine giremedik dışardan görebildik. Zira kapıları kapalıydı ve zaten tekerlekli sandalye için uygun değillerdi. Mimar Sinan’ın türbesi de cami yakınındaydı ama oraya gidemedik.
(Sağda Kanuni’nin karşıda ise Hürrem Sultan’ın türbeleri)
Cami bahçesinden Pera’yı, Galata Kulesini ve doyumsuz manzarayı seyrettik. Bol bol fotoğraf çektik. Cami yakınlarında bulunan ve hepsi Erzincanlı olan kuru fasulye lokantalarının arasında bulunan Kütüphanesine kadar gittik ancak tadilat nedeniyle kapalıydı. Zaten burasıda tekerlekli sandalye için uygun değil. Bizde gelmişken kuru fasulye yemekle yetindik.
Her yönü ile (cami girişi hariç) uygun olan bu muhteşem yapıyı gezmenizi tavsiye ederim.
Son yorumlar